parayı içkiye yatırmak

• elinizde olan tüm parayı pahalı içkilere vererek hem vucuda hem de cebinize buyuk zarar vermek.
  bu durumlar genelde mutluluk anı,deprosyon ve önemli gün ve gecelerde görülür.
• para mümkünse jack danielse yatırılmalı ve şişenin (ya da şişelerin) dibi görülüp akabinde sızılmalıdır. ki eylem bir işe yarasın.
• -lan oolum bugüne kadar içkiye sigaraya verdiğimiz parayı biriktirsek zengin olurduk be.
  
  ardından hesaplar başlar..günde şu kadar biradan şu kadar gün, hesap sonucu modada bi ev alınabiliceğine varılır.....
• cenneti garantilemektir, ayrıca, böyle kutsal bir konuyu rekabete, piyasa ekonomisine döken tekelleri burdan kınıyorum, deyyuslar sizi ..
• bu eylemin hemen öncesinde eve dönmek için gereken parayı farklı bir yerde tutmakta fayda vardır.
• ne kadar yatırım yapıldığı, genellikle eylem sırasında değil, ertesi sabah cüzdanda ne kadar kaldığından (kalmadığından) anlaşılan yatırım türü...
• (bkz: ickiye yatirdigim paralari toplasam)
• sevilen ve bol bol yapılan bir yılbaşı aktivitesidir..
• her üç günde bir yapılmak istenen ama abuk subuk sorunlarda tam anlamıyla hiç bir zaman yapılamayan eylem. en güzeli tüyap ta sabaha kadar köpek öldüren türü bişeylerle içmek (ekonomik açıdan da daha iyi)
• inceden, yavaştan temel ihtiyaçlar için gereken paranın bitmesiyle sonuçlanır. yeni lens gerekir, dersin ki, "ya bunlar daha 10 ay gider"; eve adam gibi alışveriş yapıp düzenli beslenme olayının yanıp sönen uyarı ışığını "ya zaten sağlığın temeli az kalori almak" diyerek söndürür, paket makarna ve kurumuş sivri biberle harikalar yaratırsın; dişler homo erectus kalıntısını andırmasına, ve vücutta ne idüğü belirsiz bir ağrı olmasına rağmen "vücut kendini yenileyen mucizevi bir mekanizmadır" der, tıp camiasına resti çekersin, giyimde de kül kedisine benzersin.